“ Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona
başlarız.”
بسم الله الرحمان الرحيم
“Besmele görünürde “bism, Allah, Er-Rahman, Er-Rahim” dört kelimedir.
Hakikaten ve hükmen ise yedi kelimedir.” der, Merhum Elmalılı.
Daha sonra kelimelerin yapısına değinir.” … sıfat terkibindeki
kelimelerin ilki sadece isim, ikincisi hem isim hem sıfat, üçüncüsü yalnız
sıfattır.” Bu ifade edilenler besmelenin
“ ... الله الرحمان الرحيم ” bölümünü ifade eder. Hazfedilen ب harf-i cerinin bağlı olduğu fiil veya fiilimsiyi
katmadan besmeledeki kelimeleri sadece yapısına göre ele alarak:
( Allah ) isim,
(Rahman) isim, (Rahim) sıfat şeklinde varsaydığımızda;
1-Rahim olan Rahman, Allah… ;
( Allah ) isim, (Rahman) sıfat, (Rahim)
sıfat şeklinde varsaydığımızda ise;
2-Rahim olan, Rahman olan Allah… ; şeklinde
çevrilebiliriz.
Buradan kelimelerin oluşturduğu terkiplere geçerek : ” Besmele görünüşte
bir izafet tamlaması ile iki sıfat tamlaması ve başında bir ilgi edatı
ilişkisinden birleşmiş, bağımsız bir tam cümledir. Gerçekte ise bu bağlantının
ifade ettiği hazfedilmiş ve mukadder sözün gelişinden anlaşılan tam bir
bağlantı ile gayet kısa, öz ve açık anlamlı tam bir sözdür.” der.
Besmelenin
terkip yapısı, izafat tamlaması, sıfat tamlaması, sıfat tamlaması, besmelenin “ الرحمان الرحيم اسم الله “ bölümünü ifade eder. Burada izafet tamlaması iki
şekilde düşünülebilir: Birisi lamiye, diğeri beyaniye. Bu ihtimaller dâhilinde
aşağıdaki çevirilere ulaşmak mümkün olabilir:
3-Rahim olan, Rahman, Allah adına, ((
Allah ) isim, (Rahman) isim, (Rahim) sıfat, izafet beyaniye
)
4-Rahim olan, Rahman olan, Allah
adına, ( ( Allah ) isim, (Rahman) sıfat, (Rahim) sıfat, izafet beyaniye )
5-Rahim olan, Rahman, Allah’ın adıyla, (( Allah ) isim,
(Rahman) isim, (Rahim) sıfat, izafet lamiyye)
6-Rahim olan, Rahman olan Allah’ın
adıyla. , ( ( Allah ) isim, (Rahman) sıfat, (Rahim) sıfat, izafet lamiyye )
“ … bu bağlantının ifade ettiği hazfedilmiş ve mukadder sözün …”
İfadesindeki hazfedilen söz ( fiill ),
ilavesi ile besmeleyi şu şekilde yazabiliriz. “ ابداُ بسم الله الرحمان الرحيم “
Besmeleyi بِ harf-i cerinin
bağlı olduğu kelimenin fiil ( başlıyorum, okuyorum, içiyorum v.b.) olduğunu
varsayarak ve bu fiili besmelenin başında düşünürsek, yukarıdaki 4 cümlenin
sonuna başlıyorum, okuyorum, içiyorum v.b. fiilleri ekleyerek çevirebiliriz. Örneğin:
7-Rahim olan, Rahman, Allah adına,
başlıyorum,
8-Rahim olan, Rahman olan, Allah
adına, başlıyorum,
9-Rahim olan, Rahman, Allah’ın adıyla, başlıyorum,
10-Rahim olan, Rahman olan Allah’ın
adıyla, başlıyorum.
Besmelenin cemaatle okunduğunu düşündüğümüz hallerde ise fiiller çoğul
kipte başlıyoruz, yiyoruz, okuyoruz şeklinde çevrilebilir.
Besmeleyi hazfedilen sözle ( isim) şu şekilde yazabiliriz: ابتداءي بسم الله الرحمان الرحيم
Besmeleyi بِ harf-i
cerinin bağlı olduğu sözün (isim ), ( başlamam, okumam içmem v.b.) olduğunu
varsayarak ve bu ismi besmelenin başında düşünürsek yukarıdaki 4 cümlenin başına,
başlamam, okumam içmem v.b. isimleri ekleyerek çevirebiliriz. Örneğin:
11- Başlamam, Rahim olan, Rahman, Allah
adınadır,
12- Başlamam, Rahim olan, Rahman olan, Allah adınadır,
13- Başlamam, Rahim olan, Rahman, Allah’ın adıyladır,
14- Başlamam, Rahim olan, Rahman olan
Allah’ın adıyladır,.
Besmelenin bu şekilde topluca okunduğunu
düşündüğümüz hallerde ise isimleri çoğul kipte başlamamız, yememiz, okumamız
şeklinde çevrilebilir.
Bediüzzaman بِ harf-i
cerinin bağlı olduğu kelimenin “ besmeleden sonra takdir edilir ki hasrı ifade
etmekle ihlâsı ve tevhidi tazammun etsin “ der.
Besmeleyi hazfedilen sözü ( fiilli )
sonra takdir – ki bu durumda hasr gerçekleşir- ederek şu şekilde yazabiliriz :” بسم الله الرحمان الرحيم ابداُ”
Bu inceliği dikkate alarak besmeleyi بِ harf-i cerinin bağlı olduğu kelimeyi fiil olarak düşünerek fiil
cümlelerinin başına sadece, yalnız v.b. ekleyerek çevirebiliriz. Örneğin:
15- Yalnız, Rahim olan, Rahman, Allah
adına, başlıyorum,
16- Yalnız, Rahim olan, Rahman olan,
Allah adına, başlıyorum,
17-Yalnız, Rahim olan, Rahman, Allah’ın adıyla, başlıyorum,
18-Yalnız, Rahim olan, Rahman olan Allah’ın
adıyla, başlıyorum.
Besmelenin cemaatle okunduğunu düşündüğümüz hallerde ise fiiller çoğul
kipte başlıyoruz, yiyoruz, okuyoruz şeklinde çevrilebilir.
Besmeleyi hazfedilen sözü ( ismi )
sonra takdir ederek şu şekilde yazabiliriz:
“ بسم الله الرمان الرحيم ابتداءي“
Yine bu inceliği dikkate alarak besmeleyi بِ harf-i cerinin bağlı olduğu sözü ( isim
) olarak düşünüp vurguyu cümlenin sonunda yaparak çevirebiliriz. Örneğin:
19- Yalnız, Rahim olan, Rahman, Allah
adınadır, başlamam,
20-Yalnız, Rahim olan, Rahman olan, Allah
adınadır, başlamam,
21-Yalnız, Rahim olan, Rahman, Allah’ın adıyladır, başlamam,
22-Yalnız, Rahim olan, Rahman olan
Allah’ın adıyladır, başlamam.
Yine, besmelenin topluca okunduğunu düşündüğümüz hallerde ise isimler
çoğul kipte, başlamamız, yememiz, okumamız şeklinde çevrilebilir.
Elmalılı Merhum: “ en büyük
müfessirler diyorlar ki :” بِ nin buradaki birleştirme manası ya sığınma ve
beraberlik veya yardım dilemektir. Birincisinde besmele ibaresi “hal “,diğerinde
dolaylı tümleç olur.”der.”
Besmeleyi hazfedilen söz ( fiille
) ve بِ ‘i hal ve beraberlik anlamıyla
şu şekilde yazabiliriz:
“ ابداُ مع اسم الله الرحمان الرحيم“
Bu durumu dikkate alarak besmeleyi
aşağıdaki şekilde çevirmek mümkün olabilir:
23-Rahim olan, Rahman, Allah adına,
adıyla başlıyorum,
24-Rahim olan, Rahman olan, Allah
adına, adıyla başlıyorum,
25-Rahim olan, Rahman, Allah’ın adıyla beraber başlıyorum,
26-Rahim olan, Rahman olan Allah’ın
adıyla beraber başlıyorum.
Besmeleyi hazfedilen söz (
isimle) ve بِ ‘i hal ve beraberlik anlamıyla şu şekilde
yazabiliriz:
“ابتداءي مع اسم الله الرحان الرحيم “
Bu durumda besmeleyi aşağıdaki
şekilde çevirmek mümkün olabilir:
27-Rahim olan, Rahman, Allah adı ile
adınadır başlamam,
28-Rahim olan, Rahman olan, Allah adı
ile adınadır başlamam,
29-Rahim olan, Rahman, Allah adı ile adınadır, başlamam,
30-Rahim olan, Rahman olan Allah adı
ile adınadır, başlamam.
“İşte iki sıfat ilgisi ile bir tamlama
ilgisinden oluşan terkibi başındaki " ب" edatı ile dolaylı bir nesne veya bir
hal meydana getirip gizli bir fiil cümlesinin failine bağlanarak tam ve tafsilatlı
bir sözün beliğ (düzgün ve sanatlı söz) ve kısaltılmışı olmuştur. Burada hazf
edilmiş (gizlenmiş) olan fiil besmele çeken kimsenin teşebbüs edeceği okurum,
yazarım, yerim, içerim, kalkarım, otururum, başlarım v.s. gibi bir fiildir.
Herhangi bir kimse başlamak üzere olduğu maksadını kalbinde gizleyerek
besmeleyi çeker ve Allah'ın ismini işinin başına ara vermeden yapıştırabilir.
İşte bu genel faydayı temin etmek için cümlenin iki unsuru olan fiil ve fâil
hazf edilmişlerdir.”
Yani her fail kendi fiiline, haline uygun bir niyet ve anlamla besmeleyi
okur. Bu durum her insanın besmeleyi her okuyuşunda, farklı anlamlarla
okumasını sağlar. Besmelenin bu anlamı vermesi, her okuyanın fiiline göre
farklı anlamlara gelebilmesi, ancak besmeledeki bu icazla, bu ifade şekli ile
sağlanabilir. Aksi durumda besmele bir anlamı ile bir fiile başlamayı ifade
edecek şekilde dondurulmuş olurdu. İnsanların besmeleyi bu şekilde okumalarının
amacı Allah’ı zikrederek ondan yardım talep edilmesi içindir.“ Bu itibarla besmele
kudret-i ezeliyenin taalluk ve tesirini cezberder. Ve o taalluk, abdin kesbine
ve işine yardım edici bir ruh olur. “
Üstad Elmalılı faili insan olarak düşünür.
Üstad Bediüzzaman bir adım ileri giderek besmeledeki hazfedilen failin tüm
varlıklar olduğunu ifade eder.
“ Bil, ey nefsim, şu mübarek kelime, İslam nişanı
olduğu gibi, bütün mevcudatın lisan-ı haliyle vird-i zebanıdır.”
O halde her bir varlık kendi fiil ve haline uygun bir tarzda besmeleyi
okur. Besmele âlem-i gayb ve şehadetde hareket eden varlıkların her
hareketlerinde okudukları bir zikir olur. Besmeleye bu geniş ve kapsayıcı
anlamını da bu veciz hali verir.
Bediüzzaman besmelenin farklı bir boyutuna daha dikkat çeker. Besmelenin
tek başına anlamını vurgular.
“Evet, bismillah öyle bir nurdur ki, bu nur, hiçbir şeye bağlı değildir.
Hatta bu nurun “ car ve mecruru “ bile hiç bir şeye muhtaç değildir.”
İmam Şafi’de ( R.aleyh)
besmelenin her sure başında, o sureden bağımsız bir ayet olduğunu
söyler. Besmele hiçbir metin, fiil, fiilimsiye bağlanma ihtiyacı duymadan kendi
başına anlamı olan veciz bir cümledir. Veciz olduğu kadar derin ve kuşatıcı
anlamları olan bir cümle…
Kur’an-ı Hakimdeki her Besmele başında bulunduğu surenin temasına uygun
farklı bir anlam taşır. Suredeki tema ve anlamlar adeta Besmelenin anlamından
sudur eder.
Evrendeki her varlık hareketine Besmele ile başlar, hareketine uygun bir
halde Allan’ın (c.c.) kudretinin taallukunu ister. Allah’ın (c.c.) kudreti o
andaki durumu göre tecelli eder. Zerreden gezegenlere, sistemlere, galaksilere…
Hücrelerden, canlılardan, türlerden… Bu hal anbean devam ededurur.
الله اعلم بمراده
) Bediüzzaman Said Nursi,
İşaratül- İ’caz fi Mezen il- İcaz, Envar Neşriyat, İstanbul 1992,sh.:3.
)
Elmalılı
Muhammed Hamdi Yazır, aynı eser sh. : 60
) Bediüzzaman Said Nursi,
İşaratül- İ’caz fi Mezen il- İcaz, Envar Neşriyat, İstanbul 1992, sh.14.